Genel Müdürlüğümüzün Operasyon Faydalanıcısı ve Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanlığı’nın Sözleşme Makamı olduğu 17,6 Milyon Avroluk “Madencilik Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi Projesi (MİSGEP)”in hibe bileşeni kapsamında Başkent Üniversitesi tarafından yürütülen “Çiftçilerin Pestisit Kullanımına Yönelik İSG Eğitimi ve Biyoizlenmesi Projesi”nin açılış toplantısını gerçekleştirdik.
Toplantının açılış konuşmalarını; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, Genel Müdürümüz Cafer Uzunkaya, Başkent Üniversitesi Kurucusu ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal, Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Haberal ve Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanı Süreyya Erkan yaptılar.
Prof. Dr. Lütfihak Alpkan yaptığı açılış konuşmasında; pestisit konusunun hem halk sağlığı hem iş sağlığı yönüyle çok önemli bir konu olduğunu vurguladı. Sonuçları itibariyle tüm Türkiye’nin pestisitlerle ilgili risklerle mücadelesinde çok ama çok önemli mesafeler kat etmemize vesile olacağına inandığım bu projenin başvuru sürecinden kabul ve uygulanma sürecine kadar birçok uzmanımızın emeği geçmiştir diyen Alpkan, bu projenin halk sağlığına ve iş sağlığına önemli katkılar sağlayacağına olan inancını dile getirdi.
Genel Müdürümüz Cafer Uzunkaya yaptığı konuşmada; “Böyle bir çalışmadan, Başkent Üniversitesi’nin, hocalarının, dolayısıyla Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanlığının değerli uzmanlarının ve Genel Müdürlüğümüzün uzmanlarının tüm kapasitesini kullanmak suretiyle verim alınması ve çalışmanın muhataplarına ulaşması en büyük temennimizdir. Projenin açılışında duyduğumuz heyecanı projenin tüm aşamalarında sürdüreceğimizi ifade etmek isteriz. İSG her şeyden önce bir kültürdür ve özellikle üniversitelerimiz bu kültürün oluşturulması ve geliştirilmesinde son derece önemlidir. Bir insan hayatını kurtarmak için günlerce plan ve projeler yapıldığı bir ortamda ihmaller yüzünden bir kişinin bile iş kazasına veya meslek hastalığına maruz kalmasına tahammülümüz söz konusu değildir. Tarım sektörü, bir tarafta makinelerin kullanıldığı, diğer taraftan da kimyasalların kullanıldığı bir sektördür. Dolayısıyla hem iş kazalarına hem de meslek hastalıklarına yönelik riskleri bünyesinde barındırdığı için iş sağlığı ve güvenliği kapsamında etkin çalışmalar gerektiren bir sektördür. Bu nedenle Tarım ve Orman Bakanlığı, Ab Ülkeleriyle, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve üniversitelerimiz ile sürekli bir bilgi alışverişi ve iş birliği içerisindeyiz. Bu projenin pestisit kullanımını inceleyecek olması, 300 çiftçimizin pestisit maruziyetinin tespiti ile birlikte sektörde bu sorunu ve çözüm önerilerini bilimsel yollarla ortaya serecek olması ile risklerin bertaraf edilmesinde önemli mesafeler aşılacaktır. Böyle önemli bir projenin açılışını gerçekleştirmek ve bu kadar değerli bir toplulukla birlikte olmak son derece heyecan vericidir.
Bu projeyi üniversitemizle birlikte yapmaktan son derece mutluluk duyduğumuzu ifade ediyorum ve dünyanın ve Türkiye’nin İSG ye dair bu önemli derdine derman olmaya çalışan tüm katılımcılara selam ve muhabbetlerimi iletiyorum.” dedi.
Prof. Dr. Mehmet Haberal konuşmasında; Başkent Üniversitesi’nin hedefi ülkemize hizmet etmek ve eserler kazandırmaktır dedi. Ülkemizin bir tarım ülkesi olduğunu ve tarım ülkesi olmanın bir gurur meselesi olduğunu belirten Haberal, ülke olarak üretmek zorundayız ve üretirken de çalışanımızın sağlığını ve güvenliğini gözetmek zorundayız dedi. Bu bağlamda, tarım sektörü çalışanlarımızın zararlı kimyasallara maruziyetini engelleme ve sağlığını gözetme adına başlatılan bu projenin açılışını yapmaktan da gurur duyduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Ali Haberal, “Başkent Üniversitesi olarak bizler devletimizin birçok kurumuyla yakın iş birliği içerisindeyiz. Bugün de bu iş birliklerimizin birisi olan Çiftçilerin Pestisit Kullanımına Yönelik İSG Eğitimi ve Biyoizlenmesi Projesi’nin açılışını yapıyoruz. İş sağlığı ve güvenliği, sağlıktan ağır sanayiye, inşaattan tarıma bütün sektörleri yakından ilgilendiren bir alandır. Ülkemiz coğrafyasında tarım alanları çok geniş yer kaplamaktadır. Pestisitler ve bir takım kimyasallar tarım sektöründe yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu kimyasalların bilinçsiz kullanılmasının, ürünlere olan yan etkilerinin yanında insan ve doğa üzerindeki olumsuz etkileri de vardır. Özellikle meslek hastalıklarının ülkemizin en büyük sorunları arasında olduğu da dikkate alındığında bu projenin önemi ve gerekliliği ve dolayısıyla bizim sorumluluğumuz bir kat daha artmaktadır. Bu projeye katkı sağlayan herkese üniversitemiz adına teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.
Süreyya Erkan konuşmasında; “Avrupa Birliği mevzuatıyla en uyumlu olduğumuz alan iş sağlığı ve güvenliği alanıdır. Her ne kadar iş sağlığı ve güvenliği inşaat, maden ve metal gibi sektörlerle ilişkilendirilse de İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’muz tarımda çalışanların haklarını da yasal güvence altına almaktadır. Başkent Üniversitesi’nin yürütücüsü olduğu Çiftçilerin Pestisit Kullanımına Yönelik İSG Eğitimi ve Biyoizlenmesi Projesi hem sahaya hem de literatüre olumlu katkılarda bulunacaktır. Uygulamasına başladığımız bu projemizin program hedeflerine katkı verecek şekilde başarılı çıktılara ve sonuçlara ulaşmasını temenni ediyorum.” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından proje koordinatörü Arzu Fırlarer proje hakkında genel bilgilendirme yaptı. Genel Müdür Yardımcımız Furkan Yıldız, TAGEM Genel Müdür Yardımcısı İhsan Aslan, Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Dr. Yunus Bayram ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Sektörel ve Kamu Yatırımları Genel Müdürlüğü Tarım Dairesi Başkanı Mustafa Bulut’un konuşmalarının ardından program sona erdi.
MİSGEP Hibe Bileşeni kapsamında maden ve diğer çok tehlikeli sektörler için iş sağlığı ve güvenliği şartlarının iyileştirilmesi amacıyla STK’lar, meslek örgütleri ve meslek liseleri gibi faydalanıcıların hazırladıkları projelere toplamda 6 milyon Avro hibe desteği sağlanmıştır. Farklı karakteristikte grupları barındıran ve iş gücü büyük oranda kendi nam ve hesabına çalışanlardan oluşan tarım sektörünü hedef alan ve pestisit kullanımının inceleneceği projede, 300 çiftçimizin pestisit maruziyetinin tespiti ile birlikte sektörde bu soruna ve soruna yönelik çözüm önerilerine bilimsel yollarla yaklaşılacaktır. Proje, öncelikli olarak çiftçilerin ve aileleri dahil tüm sosyal çevrelerinin tarımda pestisit kullanımı nedeniyle oluşan mesleki maruziyet konusunda farkındalığının artırılmasına yönelik bir proje olması yönüyle büyük anlam ifade etmektedir.